23 Kasım 2013 Cumartesi

müzikle türkçe

  D
     DİLEK KİPLERİ
  Küçükken  giderken yazmıştın bunu Her ne kadar komik olsa da ezberlemek gerçektenden de çok kolay oluyor ve unutmuyorsunuz Aradan 3 sene geçti ama ben hala hatırlıyorum. 

müzikle türkçe

  dilek kipleri

29 Nisan 2013 Pazartesi

1. Meşrutiyet


Birinci MeşrutiyetOsmanlı İmparatorluğu'nda 1876 yılında ilan edilen anayasal yönetime denir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik sorunları, 17. yüzyıldan itibaren toprak kaybetmesi ve sürekli bütçe açığı vermesiyle başladı. Avrupa devletleriyle imzalanan serbest ticaret antlaşmalarıyla ülkeye giren mallardan düşük gümrük vergileri alınıyordu. Bu hem devletin gelirlerini azaltmış hem de yerli sanayinin gerilemesine yol açmıştı. Ekonomik sıkıntıların yanı sıra, özellikle 1789 Fransız Devrimi'nin etkisiyle yayılan özgürlükçü düşünceler ve milliyetçilik akımı, Osmanlı İmparatorluğu’nu da sarstı. Balkanlar'da 19. yüzyılda bağımsızlık talebiyle ayaklanmalar çıktı. Balkanlar'da ve Ortadoğu’da çıkar çatışmaları içindeki Avrupa devletleri ile Çarlık Rusya'sı da zaman zaman bu hareketleri desteklediler. Osmanlı sınırları içindeki Müslüman olmayan halkların durumlarının düzeltilmesi gerekçesiyle Osmanlı İmparatorluğu’nu reformlar yapmaya zorladılar.[kaynak belirtilmeli] 1839’daki Tanzimat Fermanı ile 1856’daki Islahat Fermanı’nın ilanları bu tür koşullarda gerçekleşti.
Öte yandan 1860'larda bir aydın hareketi olarak Genç Osmanlılar ortaya çıktı. Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi aydınlar, Avrupaülkelerindeki anayasal monarşilerden etkilenerek Osmanlı İmparatorluğu’nun meşrutiyetle yönetilmesi gerektiğini savundular. Osmanlı İmparatorluğu, 1850'lerden itibaren dış borç almaya başlamıştı ve 1870'lere gelindiğinde devlet hem ekonomik hem de siyasal bunalıma sürüklenmişti. Bu bunalım sırasında Mithat Paşa ve arkadaşları 30 Mayıs 1876'da Abdülaziz'i tahttan indirerek yerine V. Murat'ı geçirdiler. Ne var ki, V. Murat aydınların ve ilerici devlet adamlarının istediği reformları yapabilecek biri olmasına rağmen ruh sağlığı bozulduğu için tahtan indirildi. yerine II. Abdülhamit meşrutiyeti ilan edeceği sözünü vererek padişah oldu.

Meclis-i Mebusan'ın açılışı, 1876
Abdülhamit tahta çıktığında Balkanlar’da ayaklanmalar başlamış, Çarlık Rusya'sı Osmanlı'ya bir ültimatom vermişti. Büyük Avrupadevletlerinin İstanbul’da toplanılan bir konferansta Balkan sorununu tartıştıkları ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan reformlar yapmasını istedikleri sırada, II. Abdülhamit siyasal bir manevrayla 23 Aralık 1876'da Kanun-i Esasi’yi (anayasa) ilan etti. Böylece meşruti yönetime geçilmiş oluyordu.
1876 Anayasası olarak da bilinen Kanun-i Esasi, aslında padişahın egemenlik haklarına bir kısıtlama getirmiyordu. Yürütme yetkisini tümüyle elinde tutan padişahsadrazam ve vekilleri (bakanları) istediği gibi atayıp görevden alabiliyordu. Meclisin vekiller üzerinde denetim yetkisi yoktu. Padişah, savaş ve barış yapma, istediğinde meclisi kapatma ve yeniden seçimlere götürme yetkisine de sahipti. Ayrıca padişahın, "kamu yararı için" polis soruşturması sonucunda kişiyi sürgün etme yetkisi vardı. Hükümdara tanınan haklara rağmen anayasa, Avrupa etkilerinin Osmanlı bürokrasisinin bir bölümü içerisinde ne derecelere ulaştığının göstergesiydi.[1]
Kanun-i Esasi uyarınca iki kanatlı bir parlamento oluşturuldu. Üyeleri seçim yoluyla belirlenen meclise Meclis-i Mebusan, üyeleri atama yoluyla belirlenen meclise de Âyan Meclisi deniyordu. İki meclisin oluşturduğu parlamento Meclis-i Umumi (Genel Meclis) olarak adlandırılmıştı. Âyan Meclisi'nin başkan ve üyeleri doğrudan padişah tarafından atanıyordu. Anayasaya göre Genel Meclis padişahın buyruğuyla Kasımda açılıyor, mart başında çalışmalarını tamamlıyordu.   
   ( Vikipediden alınmıştır.)   vikipedi sayesinde yayınlan mıştır 

11 Şubat 2013 Pazartesi

KURGU Kuşağı

Teknoloji ve Tasarım dersinde KURGU Kuşağında bazı etkinler yapılır 6.sınıfta sorunlara çözümler aşaması yapılır. Bunun için ben ve grup arkadaşlarım şu çalışmayı yaptık :


    
 






5 Şubat 2013 Salı

Tatil Geldi HEY

Tatil Geldi
Tatil geldi,
Çocuklar dışarıda.
Tatil geldi,
Herkes eğlenmekte.

Tatil geldi,
Oyun oynuyoruz.                                             
Tatil geldi,
Hep eğleniyoruz.

Çok çalıştık yorulduk,
Şimdi dinleniyoruz.
Denizlerde havuzlarda,
Yüzüyoruz.
 
Dilan Hazar